Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) Almanya’yı karıştırdı. “Türk SİHA’larına karşı askerlerimizi ve ülkemizi koruyamayız” diyen Liberal Parti, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’den ‘Alman SİHA teknolojisi’ için destek vermesini istedi. Ülkede gazeteler, “Türkiye, SİHA ve İHA’larla havada süper güç oldu. Ambargo koyduk, kendileri daha iyisini yaptı” diye yazdı.
Türkiye’nin geliştirdiği silahlı ve insansız hava araçları (SİHA ve İHA), Almanya’yı karıştırdı. Türk SİHA’larının Karabağ’daki başarısından sonra, Almanya’da Savunma Bakanlığı başta olmak üzere hükümet, partiler, partilerin savunma uzmanlarının tek konusu Türk SİHA ve İHA’ları oldu. Almanlar, Türkiye hakkında “Havada süper güç oldu. Türk SİHA’larına karşı ülkemizi koruyamayız” dedi.
Almanya Savunma Bakanlığı’na her siyasi partiden “SİHA ve İHA’lara karşı ne yapıyorsunuz? Bütçeniz nedir? Çalışmalarınız nedir?” soruları yöneltildi. Savunma Bakanlığı, Liberal Parti- FDP’nin soru önergesine, “Bunların öneminin farkındayız” cevabını verdi ama bir bütçeleri olmadığını da açıkladı.
“SAVUNMADA MUAZZAM BOŞLUK”
FDP Savunma Komitesi Başkanı Alexander Müller, “Bu cevap, SİHA ve İHA’lara karşı askerlerimizi ve kendimizi savunmada muazzam bir boşluk olduğunu gösteriyor“ diyerek, savunma bütçesinin genişlemesine engel olarak gördüğü Sosyal Demokrat Parti’ye bayrak açtı.
Hükümette de konu sıkça tartışılıyor ve hükümete yakın gazeteler, her gün İHA ve SİHA’larla ilgili haberler yayınlıyor.
JUNGE WELT: SÜPER GÜÇ OLDU
Almanya’nın etkili yayın organlarından sol görüşlü Junge Welt gazetesi, “Türkiye süper güç oldu” başlığını atarak bu durumun batının “ambargoları sayesinde” gerçekleştiğini vurguladı.
ÜRETİM, TESLİMAT VE KULLANMA
Gazete, Türk SİHA ve İHA’larının, İsrail’in gözlem drone’ları ile Karabağ Savaşı’nda belirleyici rol oynadığına değinerek, “Burada sadece bir savaş için silah üretme ve teslim etme yeteneği değil, aynı zamanda askeri açıdan umut verici bir şekilde kullanma yeteneği de görüldü. Bu da Ankara’ya bölgesel ortamda belirleyici ve gerçek güç artışı sağladı” yorumu yapıldı.
Gazete, ilk başta Roketsan’ın bazı savaş başlıklarını Almanya’dan aldığı, ancak sonra da kendisinin üretme kapasitesinin olduğunun görüldüğünü de vurguladı.
BUNDESWEHR’İN SORUNU
Frankfurter Allgemeine Zeitung ise tüm bu tartışmaları “Görünüşe göre, SİHA’ların yokluğu, Bundeswehr’in (Alman Ordusu), savaş ve savunma yetenekleri üzerinde tahmin edilenden daha büyük etkiye sahip. Dağlık Karabağ’daki savaşın kısa sürede kaybı da, Ermenistan’ın İHA’lara karşı savunma seçeneklerinin olmamasına bağlandı” diyerek aktardı.
TEMELİ, CL-89 İDDİASI
Bu gelişmeler olurken, NetzPolitik isimli yayın organı da ilginç bir iddia ortaya attı. Türkiye’nin ürettiği SİHA ve İHA’ları çok geniş şekilde işleyen haber portalı, “1972’den itibaren Almanya’da roket gibi fırlatılan İHA’lar, CL-89’lar vardı. Bunlardan Türkiye’ye de ihraç edildi. Bu birinci nesil insansız hava araçları Türkiye’ye de ihraç edildi ve 1994’te Türk personel de eğitildi. Çok sayıda kaza nedeniyle bu sistem devre dışı bırakıldı. Ancak Türkiye’nin SİHA ve İHA keşif programının da temelini oluşturdu” diye yazdı.
kaynak: sozcu.com.tr